23 Aralık 2012 Pazar

İbrice limanı

The Old Caravan 
Uzun zamandır, havaların soğuk olmasında dolayı dışarı çıkıp çizim yapmaya fırsat bulamıyordum. Bu haftasonu arkadaşım Tekin'in peşine takılıp, ibrice limanına gitmeye karar verdim. O her haftasonu İbrice Limanında balık tutmaya gider.
Hava sıcaklığı 2'C civarındaydı. Rüzgarın etkisi ile daha da soğuk hissediliyordu. İlk olarak Tekin'in balık tutarken çizmeye çalıştım. İnsan figürleri çizerken çok rahatsız oluyorum ve sonuç istediğimi gibi olmuyor genelde..

Fisherman 
Daha sonra hem biraz hareket etmek hemde ilgi çekici birşeyler bulma umuduyla etrafı gezmeye çıktım. Rıhtımda bağlı duran gemiler çok güzel bir konu olabilirdi fakat onları daha sonraya bıraktım. Çünkü tam karşımdaki tepede terkedilmiş eski karavanın tüm gizemiyle beni bekliyordu, yanına kadar yürüdüm. Bu sayede biraz ısınmış ta oldum. Tepede sığınacak bir kuytu olmadığından epey rüzgarlı ve soğuk bir ortamda çizim yapmaya başladım. Terkedilmiş karavan, eski döküntü haliyle, paslanmış parçaları, radyatöründen çıkan elektrik kabloları ve tüm ayrıntılarıyla o kadar güzeldi ki çizerken kendimden geçtim. Böyle çok sevdiğim konuları çalışırken tüm dünya ile bağlantımı kesiyorum, öyle ki bir süre sonra parmaklarımı soğuktan hareket ettiremez hale gelmiştim. Çizimin genel hatlarını oluşturduktan sonra malzemelerimi topladım ve limanda demirli gemilerre doğru yürüdüm.
 Old Caravan 
Biraz hareket etmek iyi gelmişti. Isındıktan sonra bir yer bulup çizmeye başladım. Bu seferki konu, Saros körfezinde yapay resif oluşturma çalışmalarında kullanılan bir gemi. Eski karavan ve bu çalışmayı çizdikten sonra renklendirmelerini evde yapmak üzere malzemelerimi topladım, artık güneş batmıştı ve eve gitme zamanı gelmişti.. Güler Dalgıç 1
Boat at İbricePort

20 Ekim 2012 Cumartesi

TCDD 55020

Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (Eski Karaağaç Tren Garı) arkasındaki kara tren.
Black Train in Edirne, Turkey
Eskiz çalışmalarına Eylül Deniz'in diş tedavisi için Edirne'ye gittiğimizde başladım. Daha sonra detay ve boyama aşamalarını evde tamamladım. Bu çalışmamı da The Container Notebook un "microperforated" özellikli 200 gsm'lik "Artist Series" defterine yaptım. Aniki Mürekkep denemelerinde de bu kağıdı kullanmıştım. Çizerken ve boyarken müthiş zevk aldım. Suluboya ve mürekkep çalışmları için harika bir malzeme..
stages of construction black train

19 Ekim 2012 Cuma

İlham verici kitaplar

   Daha önce de aynı başlık altında yurtdışından satın aldığım iki kitaptan bahsetmiştim. Bu sefer bahsedeceğim kitap Türkiye'den. Ülkemizde de bu tarz yayınları görmek umut verici. Kitabın sahibi Sinan Kafadar, kitabının ismi "My Sketch Book 1985-2008".
   Eskiz konusunda kaynak ararken bu kitabı görmüştüm fakat alışveriş yaptığım sitede satışı olmayınca temin edememiştim. Sinan Bey tesadüfen benim çizimlerime rastlamış, beğenmiş. Çizdiklerimin bu konuda kitap çıkarmış birinden beğenilmesi gurur verici. Başkalarını da bu tür basılı yayınlara heveslendirmek ve kitapçılarda daha çok eskiz kitabı görmek amacıyla, bana imzalı bir kitabını gönderdi. Bu kitapla bana yeni ufuklar açtığı için kendisine teşekkür ediyorum..


Sinan Kafadar'ın kitabı hakkında söyledikleri şöyle;
   "Bu kitap aslında, 1985-2008 seneleri arasında yani 23 yıllık bir süreçte karaladığım 26 eskiz defterinin içerisinden yaptığımız seçimler ile hazırlandı. Üniversite öğrenciliğimden başlayan; Mimari ve İç Mimari büro yöneticiliğine kadar olan bir dönemi kapsamaktadır. Bu kitabı hazırlarken iki amacım vardı. Birincisi tasarımcı kimliğim ile mesleki serüvenimin gelişimini sizlerle paylaşmak; ikincisi ise özellikle genç tasarımcılara eskiz defterleri ile yaşama ve onu hep yanında bulundurma, her iş ve özel seyahate giderken birlikte götürme alışkanlığının önemini anlatabilmek. 
  Ben ressam değilim, benden çok daha başarılı resimler, eskizler yapabilen sanatçılar var. Bu defterleri karalarken benim amacım yaşamımın bir noktasında gözümün önünden ve zihnimden geçenler ile ilgili bir 'referans noktası oluşturmak' ve istediğimde tekrar ona ulaşabilmek. Ormanda yürürken, geri dönüş yolunu tekrar bulabilmek için ağaç diplerine beyaz çakıl taşlarını bırakma misali... Geçen zaman içerisinde insan birçok detayı ve fikri unutuyor. Ben bulunduğum güzel yerleri, aklımdan geçen bazı parlak fikirleri tekrar hatırlamak istediğimde eskiz defterlerime bakıyorum.
  Diğer taraftan da gerçek mesleki hayatta şu an için yapma fırsatı bulamadığım konularda hayal kurmak ve belki bir gün böylesi bir ihtimal çıktığında hazırlıklı olma fikrinin, tasarımcının kendi lisanının oluşmasında çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Dijital dünya ne kadar ilerlerse ilerlesin akılda oluşan bir fikri kâğıda aktarmada eskizden daha hızlı bir çizim tekniği düşünemiyorum..."  


Kitabın içeriği yukarıdaki fotoğraftada görüldüğü gibi bazı bölümlerden oluşuyor. 200 ü aşkın çalışmadan bazılarını aşağıda paylaştım.

Sketch On The Spot (Şipşak Eskizler)
Bu bölümde Sinan Bey'in yaşadığı veya turist olarak bulunduğu yerlerin, binaların eskizleri yer alıyor..


Artistical Impressions (Artistik İzlenimler) 
Bu bölümde mimari çizimlerin dışında sanatsal çalışmlar yer alıyor.


Objects (Objeler) 
Yapı veya iç mekan dışında nesnelerin eskizlerinin yer aldığı bir bölüm.


 Architecture Without Land With Historical Influence (Tarihsel Etkileşimli Arsası Olmayan Mimari)
Bu bölümde tarihi bazı figürlere dayanarak gerçek dünyanın dışında yapılmış masalsı eskizler yer alıyor.

  
Architecture Without Land With Modern Influence (Modern Etkileşimli Arsası Olmayan Mimari) 
Bu bölümde Mimari veya iç mimari konularında normal bir projedeki gibi kısıtlayıcı olmayan yaratıcı çalışmalar yer alıyor.


 Projects "To Be" (Gerçekleşmek Üzere Olan Eskizler)
Bu kitaptaki diğer bölümlerde ki  eskizlerin çoğu hobi amaçlı iken, bu bölüm Sinan Bey'in ofisteki projelerle ilgili eskizlerini oluşturuyor.



16 Ekim 2012 Salı

Zenith 122

Öğretmenler odasındaki dolabımın altında bulduğum Zenith 122 yi hemen kaptım. Yanlış anlaşılmasın çizmek için ödünç aldım sadece :)

My workspace

Geçen hafta Eylül'ün diş tedavisi için Edirne'ye gittiğimizde Trakya Tasarım adlı sanatsal malzemeler satan küçük bir dükkan keşfetmiştim. Buradan Container Notebook'un siyah eskiz defterinde kullanmak için beyaz bir pastel kalem aldım. Bu siyah bir kağıt üzerinde yaptığım ilk eskiz çalışmam.
 Zenith 122

14 Ekim 2012 Pazar

İpsala Çizimleri


Pazar günümü İpsala'da çizim yaparak geçirdim. İlk defa aynı günde üç tane çalışma yapabildim. Keşke hep böyle çizebilseydim. Ne yazıkki, asıl işim bu olmadığı için sadece zaman bulabildikçe çizim yapabiliyorum. Bunlardan ilkini Eylül Deniz'le beraber yaptık. Ben İpsala'daki Alaca Mustafa Paşa Camii'ni çizdim. Eylül de şato deniz feneri vb. birşeyler çizdi :)

Alaca Mustafa Pasha Mosque, İpsala

Sonra eve döndük, Eylül Deniz annesiyle misafirleri karşıladı. Ben de bu sırada Mehtap'ın babaannesinin evini çizdim.

  The House in İpsala

Daha önceden bu evin penceresinden görünen eski motosikleti çizmiştim..

for sale

Öğleden sonra yeniden Alaca Mustafa Paşa Camii'ne gittim. Bu sefer camini kapısını ve diğer ayrıntıları çizmeye çalıştım.

 Alaca Mustafa Pasha Mosque's Door, İpsala

Önceki çizimlerinden İpsala Meydanı..

 İpsala Independence Square

12 Ekim 2012 Cuma

Aniki Mürekkep ile çizim denemeleri


İlk çalışmalarımda Uni-Ball EYE pilot kalemimle çizim yaptıktan sonra suluboya ile renklendiriyordum. Suya dayanıklı en ucuz ve en kolay bulabileceğiniz bir kalemdir. Çantamda her zaman bir tane bulunur. Daha sonra suya dayanıklı teknik çizim kalemlerini keşfettim ve onları kullanmaya başladım taa ki  çizimlerini dolmakalem ile yapıp suluboya ile renklendiren bir sanatçıyı görene kadar.. Normalde dolmakalemlerde kullanılan mürekkepler suya dayanıklı değildir ama o sanatçının kullandığı mürekkep üzerine suluboya sürüldüğünde hiçbir şekilde dağılmıyordu. Hemen araştırdım ve Noddler's Ink ve Platinum Carbon Ink markalarına ulaştım. Ne yazıkki ikiside Türkiye'de bulunmuyordu. Bir süre elimdeki normal mürekkebi kullanarak çalışmalarıma devam ettim. Dolmakalem ile çizim yapmanın, dolmakalem kullanmanın zevkini tattım. Nereye gitsem dolmakalemimi yanımdan ayırmadım, bisiklet turlarımda bile hep yanımdaydı. Bu sırada dolmakalem severlerin yazdığı blogları keşfettim ve takip etmeye başladım. erguvankalem.blogspot.com da bunlardan biri. Blogun yazarı Mehmet Bizans'tan Ali İkizkaya adlı çılgın bir mühendisin kendi atölyesinde suya dayanıklı mürekkepler ürettiğini öğrendim. Mehmet Bey de arşivci olduğu için mesleği gereği zamana ve diğer etkilere dayanıklı bir mürekkep ararken Ali Beyle tanışmış. Suya dayanıklı mürekkepleri gökte ararken yerde bulmuştum. Hemen Ali Beyle irtibata geçip derdimi anlattım, kendisi numune olarak aşağıdaki illustrasyonda da kullandığım mürekkepleri ve kendi hazırladığı çok özel Aniki defterlerini gönderdi. İlk denemelerimi o zaman kullandığım bir ucuzluk marketinden aldığım, aslında suluboya için pekte uygun olmayan bir deftere yaptığımda sonuç başarılıydı. Mürekkepte herhangi bir dağılma olmuyordu. Önceden kullandığım mürekkep suyla dağılıyor ve çizimlerim bozuluyordu. Aniki mürekkeplerinde ise sonuç gayet başarılıydı. Aşağıda Aniki Karatai kullanarak çizdiğim çalışmalarımı görebilirsiniz.

My bicycle's pedalSelimiye MosqueEdirne Karaağaç Gümrük Karakolu

Daha farklı yapıdaki kağıtlarda mürekkepleri denediğimde farklı sonuçlar verdiğini gördüm. 200 gr ve üstü suluboya kağıtlarında mürekkep kağıt tarafından emilmiyordu. Uzun bir süre geçse bile çizginin üzerinden suyla geçtiğimde mürekkepte hafif bir dağılma gözlemledim. Fakat bu yine de diğer kullandığım mürekkebe oranla daha azdı. İlginç olan daha düşük kaliteli bir kağıtta daha başarılı sonuç elde edilmesi.  Bununla ilgili Ali Bey yaptığı incelemelerde kağıtların üzerindeki bir tür tabaka yüzünden mürekkebin kağıdın liflerinin içine tam olarak işeleyemediğini tespit etti. Bu dağılma aslında istediğim bir sonuç değildi ama benim mürekkebi farklı bir şekilde kullanmamı sağladı. Çizimleri Aniki Mürekkepleri ile yaptıktan sonra sadece su ve fırça kullanarak çok etkili gölgelendirmeler yapabiliyordum. Aşağıdaki çalışmalarımda olduğu gibi..

Anti aircraftSubmarine PeriscopeCartridge Of Three Torpedoes

Ali İkizkaya'nın Aniki Mürekkep ve Defterleri ile ilgili blogu: http://anikinotebooks.blogspot.com/
Ali İkizkaya'nın dolmakalem ve mürekkeplerle ilgili blogu: http://yazmakkeyiftir.blogspot.com/

Aşağıdaki illustrasyonda Aniki Mürekkepleri kullanılmıştır.

17 Eylül 2012 Pazartesi

Keşan Saros Dağ Bisikleti Festivali Forma Tasarımı

Keşan Saros Dağ Bisikleti Festivali Formasının ilk taslağını çizdiğim küçük eskiz defterim.. "HerGünBirÇizimDefteri" adlı başlıkta bu deftere yaptığım diğer çizimlerimi de görebilirsiniz. 

Keşan Saros Mountain Bike Festival Jersey Sketch A5

Her zaman elinizin altında bir defter ve bir kalem bulunmasında fayda var. Formanın ilk taslaklarını İpsala'da bir akşam yemeğinden sonra karaladım. Uzun bir süredir festival forması için ne yapabilirim diye düşünüyordum. Saros körfezinin denize inen çam ormanları, deniz altı zenginliği aklıma ilk gelen konulardı. Saros Körfezi ile ilgili araştırmalar yaparken denizlerde bilinçsiz avcılık sonucu nesli tükenmekte olan orfoz balığının hikayesi ilgimi çekti. Onu da bir şekilde konuya dahil etmeyi düşünüyordum. Bisikletinin üzerinde midyeden kaskıyla bir orfoz balığı festival logosu bile olabilirdi.. Zaman gittikçe azalıyordu gönlüm orjinal çizimlerimden oluşan özel bir forma tasarlamaktaydı ama ilk defa böyle birşey yapacağım için hem heyecanlıydım hemde istediğim sonucu alamamaktan korkuyordum. Bir yerden başlamak gerekiyordu..

 Keşan Saros Mountain Bike Festival Jersey Sketch A3

Festivale çok az bir zaman kalmıştı, tam olarak nereden başlayacağımı bile bilmiyordum. İlk olarak eskiz desfterimdeki taslağı büyük boy bir deftere çizdim.

 Keşan Saros Mountain Bike Festival Jersey Sketch

Daha sonra yaptığım çizimin fotoğrafını çekerek bilgisayarıma aktardım. Gerekli programları kullanarak çizim işlemini dijital olarak yeniden yaptım. Aslında en iyisi bu işlemi vektör tabanlı bir program ile gerçekleştirmekti ama bu konuda pek deneyimim olmadığı için her zaman bildiğim Photoshop programını kullandım.

 Keşan Saros Mountain Bike Festival Jersey Digital Paint

Bir kaç denemeden sonra işler yoluna girmeye başladı. Bütün nesneleri ayrı birer katman olarak çizmem gerekti. Böylece renklendirme ve detay ekleme işleri daha kolay olacaktı. Aşağıdaki resimde çalıştığım ekrana bakabilirsiniz. Yaklaşık 50 farklı katman oluştu. Ön plandaki otlar, yosunlar, zemin, arka plandaki otlar, deniz, dalgalar, ağaçlar, içinde bisiklet parçaları olan sandık, çadır, tabela, kumsal, kumsalın üzerindeki şeyler vs.


Orfoz balığının aslına sadık kaldığımda çok sevimsiz bir balık orataya çıkıyordu, ben de onu biraz karikatürize etmeye çalıştım.. Sonuç olarak böyle birşey ortaya çıktı.

 Keşan Saros Mountain Bike Festival Logo

Aşağıda dijital olarak çizip, renklendirme ve detay ekleme işlemlerinden sonraki halini görüyorsunuz..
 Festival Logo
Forma için hazırladığım çalımayı kalıba uygun hale getirdikten sonra, formanın tahmini görüntüsünü de baskıyı yapacak arkadaşlara yardımcı olması için hazırladım. Aşağıdaki resmi fareniz yardımıyla yaklaştırabilirsiniz..

İlk deneme baskısı yapıldığında büyük bir heyecanla formacıya gittim. Günlerdir bilgisayar başında uğraştığım tasarımımın basılmış halini görünce ne kadar mutlu olduğumu anlatamam..

Keşan Saros Dağ Bisikleti hakkında daha fazla bilgi için http://dogatutkunu.blogspot.com/ adlı bloguma bakabilirsiniz..

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Denizaltı Periskobu

Sabah Eylül Deniz ile Çanakkale Askeri Deniz Müzesini gezdik. Daha öncede çizim yapmak için buraya gelmiştim. Ancak denizaltı periskobu yoktu. Çok güzel bir uygulama olmuş, uzun bir süre etrafı izledik, periskobun bütün ayarlarını kurcaladık. Sonra da aşağıdaki çizimi yaptım. Ayrıca uzun uğraşlarımın sonucunda periskoptan bir fotoğraf çekmeyi başarabildim..

Submarine Periscope

30 Temmuz 2012 Pazartesi

Balık Kaydırak

Çanakkale'de bulunuduğumuz süre içerisinde hemen hemen hergün ziyaret ettiğimiz balık kaydırak.. Bunu çizdikten sonra Eylül Deniz için kordonda bulunan bütün oyuncakları çizmeye karar verdim. Bu görselleri kullanarak küçük bir hikaye kitabı yapmak istiyorum. Hikayesini Eylül Deniz yazacak..

Fish Slide in Çanakkale Promenade

29 Temmuz 2012 Pazar

Söndüren

Bu sabah oğlumla kordon'da gezintiye çıktık. Limanda demirli yangın söndürme botunu görünce çizmeye karar verdim. Dolmakalem ile oranlara pek dikkat etmeden çizmeye başladım. Çizim işi bittiğinde Osman Şeref çoktan arabasında uyumuştu. Güneş te etkisini göstermey başlayınca eve dönmeye karar verdim. Renklendirmesini sonra evde suluboya ile yaptım. Sketching with my son in port Söndüren Söndüren, Port of Çanakkale

24 Temmuz 2012 Salı

Bi konteyner dolusu defterim oldu :)

The Container Notebooks
The Container'den gönderilen defterlerim geldi. Bundan sonra çizimlerimi bu defterlere yapacağım. Haluk Yılmaz'a teşekkürlerimle..

26 Mayıs 2012 Cumartesi